20 Eylül 2025 Cumartesi

Göze Çarpan Standlar Interfresh Eurasia-Yılmaz Parlar

  

Interfresh Eurasia 2025 İzmir’de Rekorlarla Açıldı

Rakamlarla Interfresh Eurasia

Katılım: 70’in üzerinde ülkeden 1050 kişilik alım heyeti

Ticaret Hacmi: İlk yıllarda 1–2 milyon dolar iken, bugün 200 milyon dolara ulaştı

2025 Hedefi: Alım heyetlerinde %100 artış

Kadın Kooperatifleri: 53 kooperatif, 600 kadın üretici, 105 bin ürün

Bay Fuar Murat Özer’den Dev Organizasyon

Genel müdürlüğünü başarılı yönetici, sektör çevrelerinde “Bay Fuar” olarak bilinen Murat Özer’in yaptığı Antexpo A.Ş., 18–20 Eylül 2025 tarihleri arasında İzmir Fuar Merkezi’nde gerçekleştirdiği Interfresh Eurasia 2025 ile tarım ve gıda sektörüne adeta damgasını vurdu.

Daha kapıdan girer girmez farklı ülkelerden gelen profesyonel katılımcıların, uluslararası zincir marketlerin ve alım heyetlerinin yoğunluğu dikkat çekti. Fuar yalnızca bir ticaret platformu değil, aynı zamanda tarımsal üretimden lojistiğe, kadın kooperatiflerinden teknolojiye kadar geniş bir vizyonun sergilendiği küresel bir buluşma noktası oldu.

Benim de ziyaret ettiğim standlarda özellikle kadın kooperatiflerinin sunduğu yöresel ürünlerİstanbul Fresh’in kalite odaklı sarımsak üretimiKFA Fuarcılık’ın yaklaşan fuarlarına dair tanıtımları ve Foça Açık Cezaevi’nin sosyal sorumluluk boyutuyla hazırladığı tarımsal üretim modelleri fuarın sadece ticari değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir değer taşıdığını gösterdi.

Gözlemlerime göre; her stand kendi vizyonunu profesyonelce ortaya koyarken, aynı zamanda Türkiye’nin tarımsal üretim gücünü ve ihracat potansiyelini bütünsel bir bakışla dünyaya tanıtmayı başardı.

Standlardan Notlar ve Gözlem

Kadın Kooperatifleri, Hatay’ın Dünya’ya Açılan Kapısı

Hataylı kadın üreticilerin oluşturduğu 53 kooperatif, 600 kadın üretici ve 105 bini aşkın ürünle fuarda sergiledikleri çeşitlilik, fuarın sosyal yönünü en güçlü şekilde hissettirdi. Standlarda yöresel tatların yanı sıra ambalajlama ve markalaşma konusunda gösterilen özen, yerel üretimin artık dünya pazarında iddialı bir aktör olabileceğini ortaya koydu.
Kadın emeğinin bu kadar profesyonelce uluslararası sahneye taşınması gerçekten gurur vericiydi.

İstanbul Fresh, Sarımsağın Küresel Yolculuğu

Türkiye’nin en önemli tarım ürünlerinden biri olan sarımsağı kalite, hijyen ve sürdürülebilirlik vizyonuyla dünya pazarına taşıyan İstanbul Fresh, Kastamonu sarımsağını öne çıkaran tanıtımıyla ziyaretçilerin ilgisini çekti. İçeriğindeki selenyum sayesinde sağlık üzerindeki olumlu etkilerine vurgu yapılması dikkat çekiciydi.
Hem modern üretim tekniklerini hem de geleneksel lezzeti koruyarak sarımsağı adeta “altın değerinde” bir ürün haline getirmişler.

KFA Fuarcılık,

İzmir’den Bursa’ya Uzanan Köprü

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası iştiraki KFA Fuarcılık, İzmirFresh katılımıyla hem sektörle yakın temas kurdu hem de Ekim ayında Bursa’da gerçekleşecek Food Point ve Turfood Horeca fuarlarının tanıtımını yaptı. Profesyonel sunumları, Bursa’nın fuarcılık alanındaki iddiasını bir kez daha gösterdi.

KFA’nın standı, İzmir ile Bursa arasında tarımsal fuarcılıkta güçlü bir köprü kurduğunu hissettirdi.

Foça Açık Cezaevi, Tarımda Sosyal Sorumluluk

1963’ten bu yana tarımı hükümlülere öğreterek topluma kazandırmayı hedefleyen Foça Açık Cezaevi, zeytin ve zeytinyağı üretiminden seralara, hayvancılıktan biyogaz tesisine kadar çok yönlü bir tarımsal modeli ziraat müdürlerinden dinledim.

Özellikle sürdürülebilirlik ve sosyal dönüşüm boyutunu çok beğendim.

 
Cezaevi üretim modelini bu kadar profesyonel ve çağdaş yöntemlerle görmek beni çok etkiledi. “Topluma kazandırma” vizyonu en anlamlı bulduklarımdan biriydi.

ALKUB,

Alanya Keçiboynuzu Üreticileri Birliği

ALKUB, Antalya ve çevresinde önemli bir geçim kaynağı olan keçiboynuzunu işleyerek hem iç piyasaya hem de ihracata yönelik projeler geliştirmekte. Doğal şeker ve sağlıklı beslenme trendiyle birlikte keçiboynuzu, küresel pazarda değerli bir ürün haline geliyor.

Doğal enerji kaynağı keçiboynuzunun, bu kadar modern tanıtımla küresel vitrine taşınması beni heyecanlandırdı.

GEOID – MSC Jeoloji Agraması

Doğal kaynakların, tarımsal üretimdeki önemini vurgulayan GEOID, jeolojik analizlerle üretimde verimliliği artırmaya yönelik projelerini sergiledi. Ziraatla jeolojinin birlikteliği, tarımın geleceği için stratejik bir alan oluşturuyor.
Toprakla bilimin birleştiği noktayı görmek, tarımın geleceği adına umut verici.

NB Tarım, Bilimsel Tarımın İzmir’den Dünyaya Yolculuğu

1990’dan bu yana İzmir’de faaliyet gösteren NB Tarım, fide seracılığı, konvansiyonel tarım ve hidroponik (topraksız) üretim alanlarında geliştirdiği projelerle dikkat çekti. Anahtar teslim projeleriyle hem Türkiye’de hem de yurt dışında aktif çalışmalar yürütüyor.
NB Tarım’ın standında teknolojiyle doğanın nasıl uyumlu hale getirilebileceğini çok net gördüm.

Veltia Analiz,

 Bilimle Güvencelenen Üretim

Veltia, meyve ve sebzelerin topraktan geçen zararlara karşı analizlerini sunarak, üretimde gıda güvenliğini merkeze aldı. Uluslararası laboratuvar performans testleriyle desteklenen çalışmalar, ihracatta kalite güvencesi açısından büyük önem taşıyor.
Veltia’nın sunduğu analizler, tarımın geleceğinde bilimin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Interfresh Eurasia 2025 İzmir’de Bir Tarım Şöleni

Bu yılki fuar, sadece ihracat rakamlarıyla değil; kadın kooperatiflerinden bilimsel analizlere, sosyal sorumluluk projelerinden modern tarım uygulamalarına kadar çok geniş bir vizyon sundu. “Bay Fuar” Murat Özer’in önderliğinde Antexpo A.Ş., Interfresh Eurasia 2025’i hem ticari hem de toplumsal boyutlarıyla unutulmaz bir buluşmaya dönüştürdü.

yilmazparlar@yahoo.com

16 Eylül 2025 Salı

Feed the Future Ödülleri Jüri Toplantısı Gerçekleşti-Yılmaz Parlar

  

Gıda, Tarım ve Gastronomide Geleceğe Güvenle…


Türkiye’nin gıda ve tarım sektöründe güvenilirliğin, inovasyonun ve sürdürülebilirliğin desteklendiği bir organizasyona tanıklık etmek hem umut verici hem de gurur verici.

Feed the Future Ödülleri, sadece bir yarışma değil; gelecek nesillere bırakacağımız mirasın en somut adımlarından biridir.

Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Güvenilir Ürün Platformu tarafından düzenlenen Feed the Future Ödülleri Jüri Bilgilendirme Toplantısı, 15 Eylül 2025 Pazartesi günü Danışma Kurulu Başkanı Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı’nın sahibi olduğu SBS Bilimsel-BEE’O Propolis Fabrikası’nda gerçekleştirildi.

Toplantının moderatörlüğünü Güvenilir Ürün Platformu Başkan Yardımcısı ve Koordinatörü Elif Attepe üstlendi. Hibrit olarak düzenlenen buluşmaya Platform Başkanı Celal Toprak çevrimiçi bağlanarak sürece dair değerlendirmelerde bulundu.

Feed the Future Ödülleri Neden Önemli?

Gıda, tarım ve gastronomi sektörlerinde start-up’ları, inovasyonu ve sürdürülebilirliği desteklemeyi amaçlayan Feed the Future Yarışması, bu yıl 4. kez düzenleniyor.

Bu ödüller, ürün güvenliği konusunda başarılı çalışmalarıyla tüketici sağlığına katkı sağlayan, sürdürülebilir üretim yapan, inovatif fikirleri hayata geçiren kişi, firma ve kuruluşlara veriliyor. Toplam 34 farklı kategoride başvuru kabul ediliyor ve değerlendirme süreci alanında uzman 120 jüri üyesi tarafından yürütülüyor.

Jüri Toplantısında Öne Çıkan Mesajlar

Toplantıda, yarışmaya yapılan başvuruların önemine değinilerek jüri üyelerine büyük bir sorumluluk düştüğü vurgulandı.

Platform Başkanı Celal Toprak, jüri üyelerine seslenerek:

“Sizlerin değerlendirmeleri ile seçilecek bu isimler, kendilerini, ürünlerini ve çalışmalarını tanıtma fırsatı bulacaklar. Üreticilerimize verdiğiniz destek için teşekkür ediyor ve her biriniz adına Balıkesir’de diktiğimiz fidanların sertifikalarını paylaşıyoruz. Güzel bir etkinliğe birlikte imza atacağımız için mutlu ve gururluyuz.” dedi.

Katılım Ücretsiz, Kapılar Herkese Açık

Feed the Future Ödülleri’ne yurtiçindeki gıda ve tarım üreticileri, tedarikçileri, hizmet sağlayıcıları ile tüketiciler bile ürün önerisiyle başvurabiliyor.
Üstelik başvuru için herhangi bir ücret talep edilmiyor.

Kazananlar, Feed the Future logosunu bir yıl boyunca ambalaj ve tanıtımlarında kullanma hakkına sahip olacak. Ayrıca ürün ve projeleri Feed the Future Kitapçığıguvenilirurunplatformu.com.tr ve feedfuture.com.tr üzerinden duyurularak yurt içi ve yurt dışındaki fuarlarda tanıtılacak.

120 Uzmandan Oluşan Dev Jüri

Değerlendirmeler; akademisyenler, STK temsilcileri, basın mensupları, sektör profesyonelleri ve tüketici bakış açısıyla yapılacak.
Jüri üyeleri, sürdürülebilirlik, inovasyon, atık yönetimi ve ürünün üstün özellikleri gibi kriterleri dikkate alarak 0-5 puanlama sistemi üzerinden değerlendirme yapacak.

Takvim İşliyor

Başvuruların jüriye gönderimi sonrası, değerlendirilmiş formların 19 Eylül 2025 tarihine kadar yarışma sekreteryasına teslim edilmesi gerekiyor.

Feed the Future Ödülleri, sadece gıda ve tarımda başarıyı değil; tüketici güvenini, çevresel duyarlılığı ve yenilikçi bakış açısını ödüllendiren bir organizasyon. Bu anlamda, hem üreticiye hem tüketiciye büyük fayda sağlayan, ülkemizin gıda güvenliği yolculuğuna değer katan eşsiz bir platform olmayı sürdürüyor.

Bugün burada gördüğümüz şey aslında bir yarışmadan çok daha fazlası. Bu ödüller, geleceğe atılan güçlü bir imza. Gıda ve tarımın güvenilirliğe dayalı sürdürülebilirliği için, her bir üreticinin katkısının ödüllendirilmesi çok kıymetli. Benim için Feed the Future, sadece ödül değil; güvenilir yarınların sembolüdür.

yilmazparlar@yahoo.com

4 Eylül 2025 Perşembe

DMW ve Dünya Çapında Tarihi Adımlar-Yılmaz Parlar

  

DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği’nden Dünya Çapında Tarihi Adımlar

İş İnsanı Halil Sert’in Vizyoner Liderliğiyle Yeni Bir Dönem Başlıyor

Dünya diplomasisinin kalbinin attığı en önemli kuruluşlardan biri olan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, Prof. Giinther Meinel başkanlığında insanlığın geleceğini şekillendirecek dev projelere imza atmaya devam ediyor.

 Bu büyük vizyonun en güçlü temsilcilerinden biri ise, uluslararası arenada itibarı ve girişimleriyle dikkat çeken, Başkan Yardımcısı İş İnsanı Halil Sert.

Geçtiğimiz günlerde DMW İstanbul Ofisi’nde Halil Sert’i ziyaret ederek yeni projelerini dinleme fırsatı buldum. Söylemeliyim ki, dinlediklerim yalnızca Türkiye için değil, tüm insanlık için umut verici adımlar.

İnsanlık İçin Tarihi Proje, BM Engelliler Merkezi İstanbul’da

DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, yalnızca barışı değil, toplumsal eşitliği de önceliklendiren çalışmalara imza atıyor.
Engelli bireylerin topluma tam anlamıyla katılabilmesi için yürütülen kapsamlı çalışmaların sonucunda, İstanbul Boğazı’nda Birleşmiş Milletler Engelliler Merkezi kurulması kararlaştırıldı.

Bu tarihi adım, Senatör Serkan Bayram’ın öncülüğünde ve DMW’nin güçlü desteğiyle hayata geçiriliyor. Merkez, BM Kadın ve BM Çocuk kuruluşlarının yanında yer alacak ve İstanbul’u engelli bireyler için küresel bir diplomasi merkezi haline getirecek.

Bu dev vizyon, hiç kuşkusuz Halil Sert gibi duyarlı, vizyoner ve çalışkan liderlerin katkısıyla somutlaşıyor.

Londra’da Barış Kongresi, DMW’nin Gücü Dünyaya İlham Oldu

14 Şubat 2025’te Londra’da düzenlenen Barış Kongresi, uluslararası diplomaside bir dönüm noktası oldu.
DMW’nin girişimiyle hayata geçirilen kongreye, dünyanın dört bir yanından siyasetçiler, akademisyenler, diplomatlar ve barış aktivistleri katıldı.

Konferansta, Başkan Yardımcısı Halil Sert’in vizyoner katkıları öne çıktı. Silahsızlanma, barışın güçlendirilmesi, çatışmaların önlenmesi ve uluslararası kurumların etkinliği konularında yaptığı değerlendirmeler, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.

İngiliz hükümetinin tam destek verdiği kongre, sadece Avrupa için değil, tüm dünya için yeni bir barış manifestosu olarak tarihe geçti.

Halil Sert, Diplomasinin ve İnsanlığın Yükselen Sesi

Görüşmemde Halil Sert’in yalnızca bir iş insanı değil, aynı zamanda küresel vizyona sahip bir barış elçisi olduğunu bir kez daha gördüm.
Onun stratejik bakış açısı, diplomasiye kattığı yenilikçi çözümler ve insan odaklı yaklaşımı, DMW’nin uluslararası alanda gücünü artırıyor.

Bugün İstanbul’dan Londra’ya, Kıbrıs’tan New York’a uzanan bu büyük diplomatik ağ, Halil Sert gibi liderlerin özverili çalışmalarıyla dünyaya ilham veriyor.

Bir gazeteci olarak söylemek zorundayım;

DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, dünya barışı ve insanlık onuru için bugün tarihe altın harflerle yazılacak bir mücadele veriyor. Ve bu mücadelenin ön saflarında yer alan Başkan Yardımcısı İş İnsanı Halil Sert, hem ülkemiz hem de dünya için gurur kaynağıdır.

İstanbul’u küresel diplomasi merkezi haline getirme hedefi, Londra’da barış için yükseltilen güçlü çağrı ve engelli bireyler için açılan yeni bir kapı...

Tüm bunlar, vizyoner liderlerin dünyayı nasıl değiştirebileceğinin en güzel kanıtıdır.

Teşekkürler DMW, Teşekkürler Halil Sert.

yilmazparlar@yahoo.com

17 Ağustos 2025 Pazar

2025 Muay Thai Süper Lig Finali-Yılmaz Parlar

Muay Thai Süper Lig Finali 2025

Sağlıklı Nesiller İçin Ringde Büyük Mücadele

Spor sadece bir rekabet değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Özellikle gençler için spor; kötü alışkanlıklardan uzak, sağlıklı ve disiplinli bir hayatın kapılarını aralar.

Yeşilay’ın öncülüğünde düzenlenen bu özel organizasyon, Muay Thai’nin yalnızca ringde değil, hayatta da ne kadar güçlü bir duruş sergilediğini bir kez daha gösterdi.

Yeşilay’dan Bağımlılıkla Mücadeleye Spor Yoluyla Güçlü Mesaj

Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Muay Thai Süper Lig Finali, İstanbul’un tarihi Sepetçiler Kasrı’nda görkemli bir atmosferde düzenlendi. “Bağımsız Gelecek Sağlıklı Nesiller” ve “Yüzleşmeden İyileşme Olmaz” sloganlarıyla gerçekleşen organizasyonda 14 sporcu şampiyonluk için kıyasıya mücadele etti.

Şampiyonlar Milli Takım’a Katıldı

Toplam 7 final karşılaşmasında ringe çıkan sporculardan erkeklerde Cihan Doğu, Utku Mete Yağcı, Sercan Koç, kadınlarda ise Ece Kayış, Hatice Öksüz, Elif Keskin ve Selver Aktürk şampiyonluk kemerini kazanarak Türkiye Muay Thai Millî Takımı’na katılmaya hak kazandı. Bu başarıyla birlikte ülkemizi Avrupa Muay Thai Şampiyonası’nda temsil edecekler.

Spor ve Bağımlılıkla Mücadele

Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, yaptığı açıklamada sporun bağımlılıklardan uzak kalmada kilit rol oynadığını vurguladı:
 “Bağımlılıklarla mücadelenin en etkili yollarından biri spordur. Gençlerimizi sağlıklı yaşama teşvik eden her proje, geleceğimiz için büyük bir yatırımdır.”

Yeşilay Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Hasan Siret Albayrak ise düzenli fiziksel aktivitenin bireye disiplin, ruha sağlık kattığını, zararlı alışkanlıklara karşı en güçlü kalkandan biri olduğunu ifade etti.

Muay Thai Nedir? Öğretici Bir Bakış

Muay Thai, kökeni Tayland’a dayanan ve “Sekiz Uzanım Sanatı” olarak bilinen bir dövüş sporudur. Yumruk, tekme, diz ve dirsek darbelerinin bir arada kullanıldığı bu spor;

Bedensel dayanıklılığıZihinsel disipliniRefleks ve özgüveni geliştiren güçlü bir savunma sanatıdır.

Düzenli antrenmanlarla Muay Thai, gençlere sadece ringde değil, günlük hayatta da sabır, özgüven ve odaklanma kazandırır. Bu yönüyle spor, bağımlılıklara karşı bir “kalkan” görevi görür.

Muay Thai ile Sağlıklı Gelecek

Yeşilay’ın bu örnek iş birliği, sporun sadece fiziksel bir aktivite olmadığını, aynı zamanda toplumsal dönüşümün bir aracı olduğunu bir kez daha kanıtladı. Ringde ter döken sporcular, gençlere “zararlı alışkanlıklara karşı dimdik durmanın” en güçlü örneğini sundu.

Bu organizasyonda sadece şampiyonlar değil, aynı zamanda sağlıklı yaşamın savunucuları da kazanmış oldu. Sporun ışığıyla büyüyen her genç, geleceğin bağımsız ve güçlü Türkiye’sine atılmış bir adımdır.

Muay Thai’nin Yükselen Yıldızlardan Ece Kayış ile Müsabaka öncesi kısa söyleşi,

“Ringde Sadece Rakibime Değil, Zararlı Alışkanlıklara da Meydan Okuyorum”

Yeşilay’ın ev sahipliğinde gerçekleşen Muay Thai Süper Lig Finali, genç şampiyonların sadece spor alanında değil, aynı zamanda sağlıklı bir gelecek için de verdikleri mesajlarla damga vurdu. O isimlerden biri de Ece Kayış oldu.

Kazandığı mücadele ile hem milli takıma seçilen hem de izleyenlere ilham veren Kayış, ring dışında da bağımlılıklara karşı güçlü bir duruş sergiliyor.

 “Muay Thai bana disiplin, özgüven ve direnç kazandırdı”

Muay Thai’ye başlama hikâyeniz nasıl oldu?
Ece Kayış: “Çocukluğumdan beri dövüş sporlarına ilgim vardı. Muay Thai’ye başladığımda aslında sadece bir spor yapmayı düşünüyordum ama kısa sürede bunun bir yaşam biçimi olduğunu gördüm. Ringde kazandığım özgüven, hayatımın her alanına yansıdı.”

 “Gençlere çağrım, Spor, bağımlılıklara karşı en güçlü kalkanınız olsun”

Sporun bağımlılıkla mücadeledeki rolünü nasıl görüyorsunuz?
Ece Kayış “Bence spor, bağımlılıklardan uzak kalmak için en güçlü yol. Antrenmanlar hem zihinsel hem fiziksel açıdan çok şey kazandırıyor. Spor yaparken zararlı alışkanlıklara zaten yer kalmıyor. Gençlere çağrım: Sporun içinde olun, hayatınız değişsin.”

 “Milli formayı giymek gurur ve sorumluluk”

Türkiye’yi Avrupa Muay Thai Şampiyonası’nda temsil etmek sizin için ne ifade ediyor?
Ece Kayış “Milli takımda yer almak çok büyük bir gurur. Ülkemi uluslararası arenada temsil etmek, beni hem daha disiplinli çalışmaya hem de örnek bir sporcu olmaya yöneltiyor. Hedefim sadece şampiyonluk değil, aynı zamanda gençlere ilham olmak.”

Ece Kayış gibi genç sporcular, sadece başarılarıyla değil, duruşlarıyla da örnek oluyorlar. Onların mücadelesi, bir milletin bağımlılıklardan uzak, güçlü ve sağlıklı bir geleceğe doğru yürüyüşüdür. Spor, geleceğe atılan en sağlam adımlardan biridir.

yilmazparlar@yahoo.com

6 Ağustos 2025 Çarşamba

TABA-AmCham Stratejik İmza Töreni-Yılmaz Parlar

  

Stratejik İmza Töreniyle Güçlenen Bağlar

TABA-AmCham (Türk Amerikan İşadamları Derneği), 5 Ağustos 2025 Salı günü İstanbul Bahçeköy Life Park’ta düzenlediği “Üyeler Arası Network Buluşması ve Stratejik İş Birliği İmza Töreni” ile yine farkını ortaya koydu.

Etkinlik, Türkiye’nin küresel ticaretteki yükselen rolünü pekiştiren iş birlikleri, vizyoner konuşmalar ve önemli protokollere sahne oldu.

İş dünyasının önde gelen temsilcileri, sivil toplum liderleri, büyükelçiler ve yatırımcılar bu güçlü organizasyonda bir araya gelirken, Türkiye ile ABD arasında ekonomik ve kültürel köprülerin yeniden ve daha sağlam bir şekilde inşa edildiği mesajı verildi.

Katılımcılar için, Böylesine güçlü, vizyoner ve birliktelik duygusuyla dolu bir etkinlikte bulunmak, hem mesleki hem de insani açıdan umut vericiydi.

Türkiye’nin dünya ile kurduğu köprülerin sadece ekonomiyle değil, kültürle, vizyonla ve insanlık değerleriyle de örüldüğünü bir kez daha görüldü.

Süleyman Ecevit Sanlı Liderliğinde Vizyon Şahlandı

TABA-AmCham Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı, konuşmasında hem Türkiye'nin küresel ekonomik sistemdeki potansiyeline dikkat çekti hem de derneğin kurumsal gücünü ve samimi iş birliklerini vurguladı.

“500’ü aşkın üyemiz ve 3 kıtadaki temsilciliklerimizle, Türk şirketlerinin küresel pazarda rekabet gücünü artırıyoruz. Bugün burada atılacak imzalar, sadece ekonomik değil, stratejik bir iş birliğinin başlangıcıdır.” Sözleri ile birlikte

Sanlı, New York’ta 25 Ağustos’ta düzenlenecek Türkiye tanıtım etkinliği ve savunma sanayii iş birliklerinin altını çizerek, “Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hep birlikte taçlandıracağız” dedi.

“Biz Türkiye’nin aydınlık geleceğine inanan ticaret erbaplarıyız” diyen Sanlı, 1987’de temelleri atılan bu değerli kurumun 1991 yılından bu yana Amerikan Ticaret Odası Türkiye temsilciliği misyonunu layıkıyla sürdürdüğünü hatırlatarak; şeffaflık, dürüstlük ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle ilerleyen yapının, ticari değil aynı zamanda insani bir platform haline geldiğini ifade etti.

Başkan Sanlı, konuşmasında savunma sanayiinden turizme, inovasyondan sosyal sorumluluk projelerine kadar birçok alanda Türkiye’nin yükselen bir merkez olacağını vurgularken, üyeler arası sinerjinin “içeride güç, dışarıda fark yaratma”nın anahtarı olduğunu vurguladı.

16 Stratejik İş Birliği Anlaşması

 Türkiye ve ABD Arasındaki Ticaret İçin Yeni Bir Sayfa

Etkinlik kapsamında 16 farklı şirketle stratejik iş birliği protokolleri imzalandı. Bu anlaşmalar sadece birer belge olmanın ötesinde, iki ülke arasında bilgi, sermaye ve inovasyonun karşılıklı akışını sağlayacak köprüler olarak tanımlandı.

Protokoller; enerji, teknoloji, savunma ve eğitim başta olmak üzere pek çok sektörü kapsayarak Türk şirketlerinin Amerikan pazarına daha güçlü adımlarla girmesini hedefliyor.

Barış Elçisi’nden Evrensel Mesajlar

Etkinliğin en dikkat çeken konuşmacılarından biri olan Birleşmiş Milletler Barış Elçisi ve İstanbul Milletvekili Av. Serkan Bayram, küresel düzeyde insan hakları ve özellikle engelli bireylerin hakları konusuna dikkat çekerek; İstanbul’un dünya engelli hakları merkezi olması yönündeki vizyonunu paylaştı.

Aynı zamanda “savaşa hayır, barışa evet” vurgusuyla ticaretin sürdürülebilirliği ve insanlığın ortak değerleri için güçlü bir mesaj verdi.

Diplomaside Tecrübenin Gücü

 Hasan Murat Mercan’ın Stratejik Değerlendirmesi

Eski Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan ise küresel ticaretteki belirsizliklerin arttığı bir dönemde TABA-AmCham gibi organizasyonların önemine değindi. “Bu gibi yapılar, belirsizliği bilgiyle ve güçlü ağlarla yönetmenin anahtarıdır” sözleriyle, dış ticaret vizyonunun ancak stratejik ortaklıklarla şekillenebileceğini vurguladı.

Murat Epli,

 “Yalnız Büyümek Değil, Birlikte Güçlenmek Hedefimizdir”

TABA-AmCham Berlin temsilcisi Murat Epli ise yaptığı konuşmada, TABA-AmCham’ın sadece Amerika değil, Türkiye-Afrika, Türkiye-Avrupa eksenlerinde de köprüler kurduğunu dile getirerek, iş birliklerinin bir vizyon projesi olduğunun altını çizdi: “Stratejik öneme sahip bu birliktelikler, geleceğin uluslararası iş modellerini şekillendirecek.”

GÖZE ÇARPAN FİRMA STANTLARI Ve İş Dünyasının Nabzı

Life Park’ın geniş açık hava alanında kurulan firma standları, katılımcıların ilgi odağı oldu. Adeta mini bir iş fuarını andırdı Yenilikçi ürünlerini sergileyen şirketler, Türk-Amerikan ticaretinin dinamiklerini yansıtan bir fuar atmosferi yarattı.  Enerji, yazılım, savunma, sağlık ve gıda sektörlerinden katılan firmalar, ürünlerini ve hizmetlerini tanıtma fırsatı buldu.

Ziyaretçiler, dijitalleşme odaklı çözümler sunan teknoloji firmalarına yoğun ilgi gösterdi. Özellikle savunma sanayi temsilcileri, yeni dönem ortak projeler için yatırımcılarla doğrudan temas kurarken; sürdürülebilir tarım ve sağlıklı gıda temasıyla dikkat çeken markalar da övgü topladı.

Etkinlik kapsamında, daha önce yaptığımız kısa bir sohbette görüşlerini paylaşan Prof. Dr. Semahat Demir, Amerika’daki kariyer yolculuğuna dair şu cümleleriyle dikkat çekmişti:
“Ben bir Türk olarak orada bir nevi elçiyim; başarıyı katkı sağlamakla tanımlarım. Amerika’da olmak, farklılıklardan güç almak ve bilime katkı sunmak demek.”

Öte yandan, TABA-AmCham Yüksek İstişare Kurulu Üyesi, başarılı iş insanı ve küresel girişimcilik konusunda söz sahibi isimlerden Zuhal Mansfield ise kısa sohbetimizde düşüncelerini net bir şekilde özetlemişti:
“Hayat cesurları sever. Cesur olan her kadın, küresel pazarda kendine yer açar.”

Bugün burada tanık olduğumuz şey sadece bir etkinlik değil, Türkiye’nin geleceğini birlikte inşa eden vizyoner insanların bir araya gelme çabasıydı.

TABA-AmCham bu sürecin sadece parçası değil, motor gücüdür. Başkan Süleyman Ecevit Sanlı başta olmak üzere, tüm emeği geçenlere yürekten teşekkürü hak ediyorlar. Türkiye büyüyor, güçleniyor ve dünyayla konuşuyor.

yilmazparlar@yahoo.com

3 Ağustos 2025 Pazar

İsviçre’nin 734. Ulusal Günü Resepsiyonu-Yılmaz Parlar

 

Ulusal Gün Resepsiyonu Diplomasi, Sanat ve Dostlukla Taçlandı

İsviçre’nin Ankara Büyükelçiliği, 31 Temmuz 2025, Perşembe akşamı unutulmaz bir diplomatik etkinliğe ev sahipliği yaptı.

İsviçre’nin 734. Ulusal Günü onuruna düzenlenen resepsiyon, zarafeti, içeriği ve anlamı ile göz doldurdu.

Ev sahibi İsviçre’nin Ankara Büyükelçisi Guillaume Bertrand Scheurer ve eşi Farin Scheurer, tüm konukları büyük bir nezaketle karşıladı.

Diplomatik çevrelerden iş dünyasına, sanatçılardan bürokrasiye kadar geniş bir katılım gözlendi.

Resepsiyonda Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay da hazır bulundu.

Resmi Tören, Saygı, Tanıtım ve Mizahla Harmanlandı

Tören, Türkiye ve İsviçre milli marşlarının okunmasıyla başladı. Ardından yapay zeka destekli sevimli bir tanıtım videosuyla İsviçre’nin büyüleyici yönleri konuklara aktarıldı.

Konuşmasına esprili bir dille başlayan Büyükelçi Scheurer, videoda kendisinin mayoyla gösterilmesine gülümseyerek atıfta bulundu:
“Keşke bir de sarılsaydınız!” diyerek samimi bir atmosfer oluşturdu.

Büyükelçi Scheurer, “Sayın Milletvekilleri, değerli meslektaşlarım, sevgili Philippe Brandt (İsviçre’nin İstanbul Başkonsolosu), hanımefendiler, beyefendiler ve sevgili dostlar, umarım bu AI animasyonlu İsviçre turunu beğenirsiniz.

İsviçre’nin 734. Ulusal Günü’nü kutladığımız bu özel akşamda, hepinizi Büyükelçiliğimizde ağırlamaktan mutluluk duyuyorum.

Öncelikle, bu geceyi mükemmel kılmak için emek veren Arzoo ve Swiss Air Massey ekibine, ayrıca arkamda ve ekranda gördüğünüz tüm sponsorlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Türkiye ve dünyaya kaliteli hizmet sunan bu özverili ekip ve şirketlerle çalışmaktan gurur duyuyorum. Cömert desteğiniz olmasaydı, bu güzel geceyi yaşayamazdık.” Şeklinde sözlerine devam etdi.

Büyükelçi Scheurer, “Türkiye ile ilişkimiz ittifaklardan öte bir dostluktur”

Büyükelçi Scheurer, Türkiye ile İsviçre arasındaki tarihsel ve duygusal bağlara dikkat çekerek şu sözlerle duygulandırdı.

“Türkçedeki ‘arkadaş’ kelimesi, sırtını dayadığın kişi demektir. İşte biz Türkiye ile böyle bir dostluk içindeyiz.” Şeklinde ifade etti.

Ayrıca Türkiye’de karşılaştığı bir kahve ikramı anısıyla Türk misafirperverliğini övdü. İsviçre’nin çok dilli yapısı, demokratik değerleri, tarafsızlık politikası ve 14 yıldır süregelen “dünyanın en yenilikçi ülkesi” unvanı ise konuşmasının önemli başlıklarındandı.

Elçi Guillaume Bertrand Scheurer “İsviçre, küçük ama çok yönlü bir ülkedir. 9 milyon nüfus, 26 kanton ve 4 resmi dil ile 734 yıldır Avrupa’da kendi yolunu çizmiştir. Kültürel çeşitliliğimize rağmen, bağımsızlık, tarafsızlık, demokrasi ve dayanışma gibi ortak değerlerde birleşiriz.” Ülke hakkında kısa bilgi paylaştı.

“Dostluğumuzun kökleri tarihe uzanır: Lozan Antlaşması (1923) ve Montrö Sözleşmesi (1936) gibi kritik anlaşmalara İsviçre ev sahipliği yapmıştır. Türk Medeni Kanunu da İsviçre’den esinlenmiştir.

Ekonomik ilişkilerimiz güçlüdür. Türkiye’de 1.000’den fazla İsviçre şirketi faaliyet gösteriyor ve yıllık ticaret hacmimiz 10 milyar doları aşıyor.

İsviçre, 14. kez “dünyanın en yenilikçi ülkesi” seçildi. Türkiye’nin eğitim ve AR-GE atılımlarını destekliyoruz. Ekim’de Savanshe Üniversitesi ile özel bir etkinlik düzenleyeceğiz.” Sözleriyle ilişkilerimizi özetledi

Bir şarkınızda “sevgilini Fida’ya götürürsün” diyorsunuz. Belki bir gün onu Lozan’a da götürürsünüz.”  Dostluğa damgasını vurdu

Kemal Bozay, “İsviçre çakısı gibi çözümlere ihtiyacımız var”

Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay, Türkiye-İsviçre ilişkilerinin 100. yıl dönümünü hatırlatarak konuşmasında; “İsviçre, Lozan’da cumhuriyetimizin temellerine tanıklık etmiş bir ülkedir. Bugün ise AR-GE, enerji ve insan hakları gibi alanlarda birlikte çalışıyoruz. Küresel sorunlara, İsviçre çakısı gibi çok yönlü çözümler gerekiyor.”dedi

Mustafa Sandal’dan Duygusal Anılar ve Mini Konser

Ünlü sanatçı Mustafa Sandal, İsviçre’de geçirdiği 8 yılın hayatında özel bir yere sahip olduğunu vurguladı.

“Collège du Léman’daki yıllarımı asla unutmam. Oğlum da yakında aynı okulda olacak. İsviçre benim için sadece bir ülke değil; bir parçam.”

Sanatçı konuşmasının ardından kısa ama etkileyici bir konser vererek geceye müzikal bir damga vurdu.

İki Ülke, Ortak Gelecek, Diplomasi, Eğitim, İnovasyon

Resepsiyon boyunca hem sahne konuşmaları hem de özel sohbetlerde, iki ülkenin geleceğe dönük ortak vizyonu öne çıktı:

Eğitim iş birlikleri, Ekonomik entegrasyon, Kültürel alışveriş, İnsani diplomasi

Yaklaşan etkinliklerden biri de Ekim ayında Üniversite ile Türkiye’de yapılacak özel bir AR-GE forumu olacak.

İsviçre, Alpler Kadar Yüksek Değerler, Göl Gibi Derin Diplomasi

Demokrasi, bilim, tarafsızlık, kültürel zarafet ve insanlık… İsviçre, dünyanın örnek alması gereken eşsiz bir ülke. Ankara’daki bu gece, bunun sadece küçük bir yansımasıydı.

İsviçre, Yenilik, Zarafet ve Dostluğun Adresi
Bu ülkeye hayran olmamak elde değil. Doğası, demokrasisi ve kültürel zarafetiyle İsviçre, dünyanın en yaşanılası yerlerinden biri.

yilmazparlar@yahoo.com

Göze Çarpan Standlar Interfresh Eurasia-Yılmaz Parlar

    Interfresh Eurasia 2025 İzmir’de Rekorlarla Açıldı Rakamlarla Interfresh Eurasia Katılım: 70’in üzerinde ülkeden 1050 kişilik alım heyet...